10 Haziran 2013 Pazartesi

Ben anlamam faizden, lobiden bana sor geçen günden..



Bireysel problemlere ülke sorunları da eklenince ortaya bu başlık çıktı haliyle. Bugüne kadar politikayla alakam olmadı. Zaten kelimenin manası da  ‘Bir hedefe varmak için karşısındakilerin duygularını okşama, zayıf noktalarından veya aralarındaki uyuşmazlıklardan yararlanma vb. yollarla işini yürütme’ benden son derece uzak bir kavram. Ülke meselelerine de bugüne kadar kafamı yormadım. Önemli olan Müslüm Baba’nın dediği gibi ‘Benim Meselem’di. Lakin öyle bir an geldi ki benim meselelerim birden ülkenin de sorunu halini aldı. Allah biliyor ya çok memnunum bu durumdan. Tek başına rahatsız olmak, tek başına kafa tutmak, birilerine kendini anlatmak durumunda kalmak kötüydü. Baktım ki ben gibileri meydanları doldurmuş, ‘Yeter Artık’ diyenlerin sesleri cılız bir iç ses olmaktan çıkıp havaya dağılmış yüzüm güldü elbette. 31 Mayıs günü başlayan bu direnişin nasıl bir sona bağlanacağı meçhul olsa da, yalnız olmadığını anlamak bireysel mutlu sonları getirecektir diye düşünüyorum. BEN merkezli BENCİL anlayışın sona erdiği bir toplum hayallerimi süslüyor. Egosu olmayan insanların çoğaldığı bir düzlüğe varmak isteği kaplıyor içimi.
Peki neden oldu tüm bunlar? Neden benim meselem, toplumun meselesi oldu?
Tabi ki en büyük problem ‘saygı-sızlık’.
Bugünlerde saygı nereye konduğu unutulmuş bir eşya gibi. ‘Şeytaaaan aldıııı götüüürdü satamadıııı getirrdiii’ diyerek aramak faydasız.
Faydasız diyorum çünkü çok aradım lakin bulamadım oradan biliyorum.
Ayrıca şunu da biliyorum ki ‘saygı görmek istiyorsan, saygı göstereceksin’ söylemi de gerçekliğini yitirdi.
Yeterince saygı göstermeme rağmen göremediğim saygıdan öğrendim bunu da.
2 sevdiğim kelime var. Adap ve edep. Bu kavramların olmadığı kişiler saygıyı öğrenemiyor maalesef.
Malum adap; yol – yordam, edep; iyi ahlak, terbiye anlamını taşır. Edepsiz birinden saygı beklemek manasızdır.
Her ikisi de ailede öğrenilse de içinde de olacak insanın. İçine sonradan bir şey koyulmuyor. Tıp henüz olmayan duyguları nakil etmeye başlamadı maalesef.
Hal böyle olunca uzaklaşmak, ‘amaaan boşver’ demek yetmedi kimilerimize..
Saygısız insanlardan uzaklaştıkça onların alanlarını genişlettiğimiz gerçeği tokat gibi çarpınca yüzlerimize kendimize geldik belki de.
İşte bu yüzden bireylerin sorunları, toplumun sorunu oldu..
İşte bu yüzden birden fazla yüze sahip olanlar ne yapacağını şaşırdı.

Erkin Koray'ın dediği gibi;

Şaşkın sana ne dedim sen ne yaptın,
Dün gece gördüm seni ters yola saptın.
Sana başka sözüm yok bu alem içinde
Bir alemsin şaşkın sen, alem içinde..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder